GÜNÜN BELLİ ZAMANLARINDA OKUNACAK DUÂLAR

YATSIDAN SONRA OKUNACAK DUA AYETLERİ

Mahmud Sami Ramazanoğlu -hazretlerinin- “Dualar ve Zikirler” adlı kitabında ki “Günün Belli Zamanlarında Okunacak Duâlar” bölümü başlığı altında yer alan “Yatsıdan Sonra Okunacak Duâ Âyetleri” kısmı…

Ebû Mes’ûd el-Bedrîradıyallahu anh-’dan rivayete göre Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– şöyle buyurmuşlardır:

“Her kim Bakara Sûresi’nin sonundaki iki âyet-i celîleyi (Âmene’r-Rasûlü) her gece okursa ona kifayet eder.” (Buhârî, Megâzî, 12; Müslim, Müsâfirin, 255; Tirmizî, Sevâbül-Kur’ân, 4)

Bismillahirrahmanirrahim

“Âmener resûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihî vel mu’minûn(mu’minûne), kullun âmene billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulih(rusulihî), lâ nuferriku beyne ehadin min rusulih(rusulihî), ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ gufrâneke rabbenâ ve ileykel masîr(masîru).

Lâ yukellifullâhu nefsen illâ vus’ahâ lehâ mâ kesebet ve aleyhâ mektesebet rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ, rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehu alellezîne min kablinâ, rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(bihî), va’fu annâ, vagfir lenâ, verhamnâ, ente mevlânâ fensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).” (Bakara 285-286)

Amenerrasulü’nün Türkçe Meali

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.

Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.” (285)

Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” (286)