DUALAR VE ZİKİRLER KUR’ÂN VE HADİSLERDE DUÂ

KUR’AN’DA DUA

Mahmud Sami Ramazanoğlu -hazretlerinin- “Dualar ve Zikirler” adlı kitabında ki “Kur’an’da Dua” bölümü…

Hak Teâlâ Hazretleri buyuruyor:

“Kullarım Sana, Ben’i sorduğunda (onlara haber ver ki): Ben çok yakınım. Bana duâ ettiği vakit duâ edenin duâsına karşılık veririm. O hâlde (kullarım da) benim davetime icâbet etsinler ve bana îman etsinler ki doğru yolu bulalar.” (el-Bakara, 186)

Fahr-i Râzî, Kâdı Beyzâvî ve Hâzin’in beyânlarına göre ashâb-ı kiramdan bazı kimselerin: “Ya Rasûlallah! Rabbimiz bize yakın ise hafif sesle yahut gizlice dûa edelim. Eğer uzak ise yüksek sesle duâ edelim” demeleri üzerine bu âyet-i celîlenin nâzil olduğu mervîdir.

Başka bir rivâyette ise yahûdilerin: “Yâ Muhammed! –sallallahu aleyhi ve sellem– Sen yer ile gök arasını pek uzak haber veriyorsun. Rabbimiz duâmızı nasıl işitir?” demeleri üzerine nâzil olduğu mervîdir. Bu sebeb-i nüzüllere göre âyetin mânâsı şöyle olur:

“Ey Rasûlüm! Benim kullarım sana benim evsâfımdan suâl edip «Rabbimizin lutfu bize yakın mı, duâmızı gizlice kendi içimizden mi yapalım? Yoksa uzakta mı, duâmızı yüksek sedâ ile mi yapalım?» dediklerinde. Sen onlara Benim tarafımdan cevap ver.

Ben onların gizli duâlarını işitirim. Zira Benim ilmim onlara pek yakındır. Binâenaleyh onların işlerini bilip sözlerini işiterek hallerine muttalî olduğumdan duâ eden kimsenin duâsı ihlâs üzere olursa icâbet ederim. Şu halde onlar benden icâbet talep etsinler. Ben de onlara icâbet ederim.

Senin vâsıtan ile onları îmana davet ettiğimde derhal iman etsinler. Zîra ben onların duâlarına icâbet edince onların da benim dâvetime icâbet ve emrime itâat etmeleri vâciptir ve onlar dâvetime icâbetle doğru yolu muhakkak bulurlar.”